• Etimoloji
  • Sosyokültürel - Sosyopolitik Durum
  • Komünler ve Türk Basını
  • İdeoloji ve Felsefe
  • Müzik
  • Yansımalar
  • Etkiler
  • Sergi Tasarımı

1960’ların ortalarında başlayan karşı-kültür hareketi yeni bir
aktivizm tarzına dönüşerek komünleri ortaya çıkarmıştır. Kendi
politikalarını, ideolojilerini ve yaşam biçimlerini yaratan
komünler; temelde toprağa dönüş ve özgür sevgiye
odaklanarak hippi felsefesinin yaşam pratiği haline gelmişlerdir.
Komünal aktivizm, 1970’lerin ortasına kadar gelişmiş ve
dünyaya yayılmıştır.

  • Drop City
  • The Farm
  • Taylor Kampı
  • Source Ailesi
  • The Rainbow Family of Living Light

1965 yılında Colorado’lu dört sanat öğrencisi Gene Bernofsky, JoAnn Bernofsky, Richard Kallweit ve Clark Richert tarafından satın aldıkları bir toprak parçasında kurulan Drop City, Amerika’daki komün hareketinin ilk örneği olarak görülmektedir.  İdeolojik önermeleri ve liderleri olmayan komün; sanat, mimari ve azla yetinen yaratıcı yaşamı destekleyen deneysel yapısı ile karşı-kültürün en güçlü örneklerinden biri haline gelmiştir. 1966’da Buckminster, Fuller Drop City’yi “şiirsel derecede ekonomik yapısal marifetlerinden” dolayı Dymaxion Ödülü ile onurlandırmıştır. Medyanın yoğun ilgisi ile karşılaşan ve hippilerin önemli uğrak yeri haline gelen Drop City, artan popülasyon ve ekonomik zorluklar ile mücadele edemeyerek 1970’te terk edilmiştir.​

Drop City

Drop City

Drop City

Drop City

Drop City

Kore savaşına katıldıktan sonra dini bir lider haline gelen Steven Gaskin, ‘Monday Night Class’ adını verdikleri toplantılarda ruhsal değerler ve yeni toplum düzeni üzerine yaptığı konuşmalar ile kitleleri etkilemiştir. 1971 yılında San Francisco’dan ‘The Caravan’ adını verdikleri 60 okul otobüsü ile yola çıkan Gaskin önderliğindeki grup Güney Tennessee’de durmuş ve burada The Farm’ı kurmuşlardır. Günümüzde 200 kişi ile komün devam etmektedir. 

The Farm

The Farm

The Farm

Bu topluluk Vietnam Savaşı'ndan bıkan ve bu nedenle Amerika'dan kaçarak Hawaii’ye giden 13 hippi tarafından kurulmuştur. Topluluk Hawaii’ye gittiğinde üyeleri 'serserilik' gerekçesiyle göz altına alınmıştır. Elizabeth Taylor’ın kardeşi Howard Taylor onları hapisten kurtararak kendine ait bir araziyi yerleşmeleri için hiçbir bedel talep etmeden vermiş ve Taylor Camp bu sayede kurulmuştur. Bölgede turizmin canlanması ile kamp yerle bir olmuş, 1977’de hükümet araziye el koyarak ulusal parka dönüştürmüştür.

Taylor Kampı

Taylor Kampı

Taylor Kampı

Taylor Kampı

Taylor Kampı

Taylor Kampı

1970’lerde ortaya çıkan ve Hollywood Hills’deki malikanelerinde yaşayan Source Family kendisine Yod Baba ve YaHoWha diyen Edward Baker tarafından kurulmuştur. Spiritüalist lider olarak kenidini gören Yod Baba aynı zamanda Los Angeles’ta iki popüler organik vegan restaurantının sahibi idi. Ya Ho Wha 13 adlı solistliğini Yod Baba’nın yaptığı psychedelic rock grubu kurmuşlar ve dokuz albüm çıkarmışlardır. 1977’de Yod Baba ölmüş ve Source Ailesi dağılmıştır.

Source Ailesi

Source Ailesi

Source Ailesi

Barry Adams ve Garrick Beck, The Rainbow Family’nin kurucularıdır. 1972 yılında Strawberry Lake, Colorado’da ıssız bir ormanda bir araya gelerek golabal bir etkinliğe dönüşen ‘Rainbow Gathering (Gökkuşağı Buluşmaları)’ adını verdikleri buluşmalarından ilkini gerçekleştirmişlerdir. Sabit bir yerleşim yerleri ve liderleri yoktur. Dünya’ya barış ve sevgiyi yaymayı amaçlamaktadırlar. Kamplar doğa içinde sevgiyi, barışı, müziği, dansı paylaşmak isteyen herkese açıktır. 

The Rainbow Family of Living Light

The Rainbow Family of Living Light

Hippi altkültürü, XX yüzyılın 60'larında Amerika topraklarında ortaya çıktı ve yaygın klişenin aksine hippilik, uyuşturucu ve karışık cinsel ilişkiler değil, pasifizm, doğa sevgisi ve “Savaşma Seviş!” sloganıydı. Doğanın, barışın ve nesli tükenmekte olan hayvanların korunması da dahil olan birçok toplumsal hareket, hippi altkültürüne dayanarak ortaya çıktı.

Hippilik; “Dünyanın, üzerindeki tüm bitki, hayvan ve insanlara ait olduğunu kabul eden apolitik bir görüştür. Kendilerine asla sınır koymayan, var olan tüm yetkilileri reddeden, komün hayatını savunan özgürlükçü bir harekettir. 1960’lı yıllarda dönemin komünist ve faşist yapılanmalarına karşı çıkan, özgürlüğün bireyin kendi içinde olduğunu savunan, uygulamaları ile anarşist düşünce tarzından ayrılan, düşünce biçiminin gerçek yaşama dönüştüğü bir yaşam tarzıdır.”

1960'lardaki karşı kültür hareketlerinin içinde yer alan hippiler toprağa geri dönme etiğini benimsedi. Herhangi siyasal bir hareket veya politik ilişkilerde bulunmayan Hippiler, tarımla uğraşmak yerine toplayıcılık ve bahçe kültürünü benimsediler ve sabit bir yerde yaşamadılar. 1960'ların başlarında uygarlık ve kapitalizmin yarattığı tüketim toplumunu reddeden hippiler Amerika'daki büyük kanyonlarda komün bir şekilde yaşamaya çalıştılar. Bu ilk Pro-Hippiler, kendileri üretip kendileri tükettiler. Hippi hareketinin üyeleri büyüdükçe hayatlarını ve görüşlerini düzenledikçe karşı kültür olarak büyük ölçüde ana akım tarafından emildi. Felsefe, ahlak müzik, sanat, alternatif sağlık, diyet, yaşam tarzı ve moda üzerinde kalıcı bir etkiler bıraktı."

Hippiler genellikle natüralist, ekolojist, özgürlük sorunlarını tema edinen ve o dönemin yaygın eğilimi olan Doğu mitleri ve kültürüyle ilgili kitaplar okudular. Doğu mistisizmi ve dinleri, özellikle Zen Budizmi, Hinduizm ve Taoizm felsefesi ilgi alanlarına girmiştir, büyük çoğunluğunda vejeteryanlık yaygınlaşmıştır. Özgürlüğün, bireyin kendi içinde olduğunu savunan hippiler aile, din, ulusal kimlik gibi değerleri tabu olarak gördüler ve hiçbir tabuya inanmamayı tercih ettiler.

 

Varoluşçu felsefecilerden etkilenen Hippiler yaşamın sonsuz ve mantıksız bir döngü olduğuna ve sonraki hayat diye bir şeyin olmadığına, insanların ancak sıradan yaşam tarzlarını ve daha önemlisi sıradan farkındalıklarını değiştirdiklerinde bu döngünün değişeceğine inanırlardı.

Hippiler ideolojilerini iki evrensel kavram üzerine kurarlar: Aşk ve Barış. Bu karşı kültür, barışçıl ideallerini ilkel komünizm üzerinden ortaya koyar; pasif direniş ve sevgi üzerine kurulu toplumlar oluşturmayı amaçlar. Hippiler, şiddete başvurmadan, barışçıl yöntemlerle toplumu yavaş yavaş dönüştürmeyi hedefleyen “çiçek gücü” nü topluma öğretmeye çalıştılar.

Hippiler polis ve askerlerin silah namlusuna yerleştirdikleri çiçekler sebebiyle
“çiçek çocuklar” olarak adlandırılmıştır.

Savaşmak yerine cinsel devrimi duyurmaya çalışan hippiler devletin bütününe karşı çıkarak Hedonist Felsefe yani hazcılığa dayanılan ve seksin serbestliğine önderlik etmiştir. ‘’Çiçek Çocuklar’’  diye adlandırılan hippi hareketi Eric Fromm tarafından mutluluk kaynağı, barışseverlik ve özgürlük savunucuları olarak adlandırılmıştır.

Hippiler, diğer dönemlerin radikal sosyal reformcularının eski özgür aşk sloganını kucakladı; buna göre, "Özgür aşk tüm sevgiyi, evliliği, cinsiyeti, bebek paketini geçersiz kıldı. Sevgi artık bir kişi ile sınırlı değildi, seçtiğiniz herkesi sevebilirdiniz. Aslında aşk sadece sizin değil, herkesle paylaştığınız bir şeydi.

Hippiliğin bir nevi akıl hocalarından sayılabilecek psikanalist, sosyolog ve filozof Erich Fromm'a göre Hippilik bir akım olarak gelmiş geçmiş en tutarlı harekettir.  Çünkü “çiçek çocuklar” barış yanlılığından vazgeçmemiş, istediklerini yaşamaktan hiçbir zaman çekinmemiş ve bunu başarmışlardır.

Müzik, hareketin görünürlüğü ve yayılımı açısından en işlevsel platform haline gelmiştir. İnternetin, cep telefonunun, müzik kanallarının ve digital paylaşımın olmadığı bir ortamda; radio, plak ve basılı yayın (dergi, broşür v.b.) aracılığıyla gerçekleştirilmiş şaşırtıcı bir yayılım ortaya çıkmıştır. Müzik tınıları rock, folk, blues, psychedelic ve etnik türlerinin tümüne temas etse de, sahip oldukları savaş karşıtı tutum, özgürlük, barış ve kardeşlik temaları çerçevesinde birleşir. Günümüzde ikonlaşmış bir çok isim bu hareketin oluşumunda pay sahibidir.

Önceleri ücretli, sonrasında kontrol edilemez sayıya ulaşan katılımcı yoğunluğu nedeniyle ücretsiz gerçekleştirilen festivaller aynı düş çerçevesinde birleşen yüzbinlerin buluşma noktasına dönüşmüştür.En ünlüleri Piton (Glastonbury) İngiltere 1969, Woodstock ABD 1969, Altamond  ABD 1969 ve Isle of Wight İngiltere 1970’dir.

Jimi Hendrix; The Who; Melanie; Country Joe & the Fish; Tim Hardin; The Grateful Dead; Johnny Winter; John Sebastian; Ravi Shankar; The Paul Butterfield Blues Band; Ten Years After; Creedence Clearwater Revival; Blood, Sweat & Tears; Arlo Guthrie; The Band; Richie Havens; Sly & the Family Stone; Santana; Canned Heat; Sweetwater; Sha Na Na; Keef Hartley; The Incredible String Band; Joan Baez; Jefferson Airplane; Joe Cocker; Quill; Bert Somnier; Crosby, Stills, Nash & Young

Woodstock Max Yasgur Çiftliği
Bethel, NewYork
15 - 17 Ağustos 1969
400,000 üzerinde katılımcı

Woodstock Max Yasgur Çiftliği
Bethel, NewYork
15 - 17 Ağustos 1969
400,000 üzerinde katılımcı

Altamont

Livermore, Kalifornia
6 Aralık 1969
300,000 üzerinde katılımcı

Jimi Hendrix

1942 - 1970

Janis Joplin

1943 - 1970

Creedence Clearwater Revival

Crosby

Stills

Nash and Young

Santana

The Greatful Dead

Jefferson Airplane

The Rolling Stones

Pilton (Glastonbury)

İngiltere 1968

Isle of Wight

İngiltere 1970

Müzik aracılığıyla büyük kitlelere yayılan hareket 1970 sonrasında alt kültür niteliğini aşıp popülerleşerek dönemin ruhuna sirayet etmiş, modadan sanata birçok alanı yeniden biçimlendirmiştir. Hareket tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de eş zamanlı olarak yaşanmış ve toplum yapısını değiştirmiştir.

Erkin Koray ve Yeraltı Dörtlüsü

1970

The Who

1970

Barış Manço ve Moğollar

1970

Deep Purple

1970

David Bowie

1973

Erkin Koray

1973

Zeki Müren

1974

Elton John

1974

 (Uzaydan Gelen Prens)

Selda Bağcan

1974

Joan Baez

1974

Seyyal Taner

1967

Uschi Obermaier

1967

Seyyal Taner

1974

Uschi Obermaier

1974

Barış Manço ve Kurtalan Ekspres

1975

Led Zeppelin

1975

Hair Müzikali - Broadway

1975

Hair Müzikali - İstanbul

1975

İlk olarak 1967’de Brodway’de sahnelenen Hair müzikalinin 1970 yerli uyarlamasında,

baş rolü Füsun Önal canlandırmıştır.

1960'lar hem dünya hem de Türkiye için büyük değişimlerin olduğu bir dönemdir. Batıda toplumsal hayatı derinden etkileyen sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik, teknolojik değişimler yaşanmıştır.

 

68 Hareketi, 1965'den 1970‟e kadar uzanan bir başkaldırı süreci olmuştur. Bu isyan, öncelikle “Çiçek Gücü” ve “Savaşma Seviş” gibi pasifist ve şiddet-karşıtı sloganlar kullanan hippy hareketinden gelmiştir.

Sosyal, siyasal ve kültürel alanlarda yaşanan büyük değişimin yansımaları moda ve sanat dünyasında da kendini göstermiş; oluşan yeni sanat ve moda akımları yalnızca bu on yıllık süreci etkilemekle kalmayıp, günümüz tasarım anlayışını da büyük ölçüde etkileyip şekillendirmiştir.

 

Genç kitle daha sonra dünyanın her yerinde çok büyük ilgiyle takip edilecek olan rock, hippi, punk ve disko dansı tarzlarını belirlemişlerdir. Benzer şekilde gençliğin etkisi müzik, televizyon ve sinema alanlarında da hissedilmiştir.

Düzene aykırı yaşam felsefeleriyle 1960 ve 70‟lere damgasını vuran hippiler ise, etnik kökenli el sanatlarını yeniden gün ışığına çıkartmışlar; doğu kültürüne özgü motiflerin çağdaş tasarım anlayışı içinde kullanılmasına katkıda bulunarak tekstil sanatının yeniden canlanmasını sağlamışlardır. Her alanda ilginç değişimler yaşanan bu dönemde özellikle müzik, el sanatları ve tekstil alanında yeni ufuklar açılmış, genç ve dinamik ruhuna karşın eskiyi hatırlatan romantik tavır bu hareketin önemli özelliklerinden biri olmuş, doğu dinlerini araştırma ve bireyin özgür yaşama duyduğu arzunun sonucu olarak farklı bir estetik olgusu ortaya çıkmıştır. Bu egzotizmin mistik büyüsü olmuş ve bu süreçte etnik kökenli hemen hemen her şey modanın içine çekilmiştir, yere kadar uzanan etekler, yelekler, çiçek baskılı kıyafetler, uçuşan uzun saçlar, işli ve fistolu bluzlar, romantik saç bantları, kısaca egzotik kültürün etkileri yaşamın içine sızmıştır.

Toplumsal ve kültürel değişime paralel olarak 1960‟larda yeni sanat akımlarını ortaya çıkarmış; kimi zaman eskiye ve geleneksele tepki olarak gelişen bu sanat akımları modanın şekillenmesinde de önemli bir rol oynamıştır.

 

1960'lı yıllarda etkili olan sanat akımlarından bazıları şunlardır: Pop Art; Geç Resimsel Soyutlama (1964 ve sonrası); Op Art (1964 ve sonrası); Minimalizm (1960'lar ve sonrası); Kavramsal Sanat (1960'lar ve sonrası); Performans Sanatı (1960'lar ve sonrası); Fotogerçekçilik (1960'ların ortası ve sonrası); Süreç Sanatı (1960'ların ortası - 1970'ler); Arazi sanatı (1960'lar - 1970'lerin başı)
ve Post-Minimalizm (1960'ların sonu - 1970'ler).

İstanbul, Doğu felsefesini yerinde incelemek ve dünyayı tanımak için yola çıkan hippiler için önemli bir uğrak noktası idi. Türkiye’de konakladıkları dönemler içinde basında sık sık yer almışlardır.

Made with Slides.com