BASKETBOLDA
SOVYET ZAFERİ
Basketbolda ABD hegemonyasını yıkan geri dönüş
İsmail Sarp Aykurt - Turgut Yıldız
ilerlemek için sağ alt köşedeki oku kullanabilirsiniz
İkinci Dünya Savaşı’nın, 1945’te Müttefikler lehine sonuçlanmasının ardından ve Berlin’e giren Kızılordu askerlerinden tam 27 yıl sonra Sovyetler bu defa sporcuları ile Münih’e ayak basar.
1972 senesi birçok başlık için olduğu gibi spor için de kritik derecede mühim bir yıl. Soğuk savaşın tüm “sıcaklığı” ile devam ettiği bir konjonktürde, Sovyetler Birliği ile Birleşik Devletler’in doğrudan karşı karşıya geldiği her buluşmada, tahmin edilebileceği gibi, gerginlik tırmanıyordu. Bu buluşmalardan birisi de 1972 Münih Yaz Olimpiyatları basketbol finalinde gerçekleşti.
Soğuk savaşın, spora olan etkisinin tavan yaptığı, rekabetin hararetli bir biçimde gerçekleştiği o günlerde, gerginlik de had safhadadir. 4 Eylül’ü 5 Eylül’e bağlayan gece gerçekleşen ve sonucunda 11 İsrailli sporcu ve 5 Filistinli militanın öldüğü olaylar infial yaratmaya yetmiştir.
Zafere Giden Yol
Alexander Belov ve Dwight Jones hava atışında
Karşılaşma bu şartlar altında ve olaydan yalnızca 4 gün sonra gerçekleşir.
Oynanan yarı finaller sonucunda, İtalya’yı eleyen ABD ile, Küba’yı geçen Sovyetler Birliği final oynamaya hak kazanırlar. O ana dek üst üste altın madalyalar kazanan ve 1936’dan beri düzenlenir olan basketbol organizasyonlarının en önemli takımı görüntüsünü veren ABD, “ kendi düzenine içkin” mağrur bir tavır ve özgüven ile geldiği turnuvada en önemli rakibi Sovyetler Birliği’ne karşı favori olarak da görülür. Bazılarına göre bir hesap yanlışı yoktur, ne de olsa ABD daima kazanır!
Kimilerine göre tek bir ihtimal vardır ve kapitalizmin klasik mantık evliliğinin sonucu budur!
9 Eylül gecesi tüm dünyanın gözü kapitalist Batı Almanya’nın parkelerindedir.
Zafere Giden Yol
Alexander Belov ve Dwight Jones hava atışında
Maç Kadroları
Text
Mikhail
Korkiya
Aleksandr
Belov
Alzhan
Zharmukhamedov
Zurab
Sakandelidze
Sergey
Belov
Ivan Edeshko
Modestas Paulauskas
Gennadi Volnov
Oyun Kurucu - Sakandalidze
Şutör Gard - S.Belov
Kısa Forvet - Korkiya
Uzun Forvet - A.Belov
Pivot - Zharmukhamedov
Aleksandr Boloshev
Anatoli Polivoda
Ivan Dvorny
Sergei Kovalenko
Yedekler
Koç: Vladimir Kondraşin
Maç Kadroları
Text
Robert
Jones
Jim
Brewer
Dwight
Jones
Tom
Henderson
Ed
Ratleef
Doug Collins
Tom McMillen
Mike Bantom
Oyun Kurucu - Henderson
Şutör Gard - Ratleef
Kısa Forvet - R. Jones
Uzun Forvet - Brewer
Pivot - D. Jones
Koç: Henry Iba
James Forbes
Kevin Joyce
Kenneth Davis
Tommy Burleson
Yedekler
Büyük oyun kurucusu, set oyunu dahisi Sergey Belov öncülüğünde etkili bir başlangıç olur Sovyet sporcular için. Genelinde gergin bir havada geçen maç, ikinci yarıda kavgalar ile kesilir. Maç içinde her iki takımdan da diskalifiye edilen oyuncular olur. Ne de olsa maçın anlamı başkadır, soğuk savaş parkelerde de iliklerine kadar hissettirir kendisini…
Soğukluk ve ter iç içedir...
Parkelerde Soğuk Savaş
Sergey Belov şu atıyor
Oyun ritminin Sovyetler tarafından kontrol edildiği ve sayı farkının 10’a kadar çıktığı maçta, ABD oyunun genelinde “geriden” gelir. Katı ve agresif müdafaa, bolca top çevirme, efektif set oyunları organize eden Sovyet basketbolcular, Amerikan hücumcuları durdurmayı başarırlar.
Sovyetler, kolektivizmin parkelerdeki aynası gibidir. Yarattığı ekolün gerektirdiklerini yapar…
Maçın son anları ise, bir basketbol müsabakasında yaşanabilecek ve izlenebilecek en ilginç olayların pratik edildiği bir zaman dilimini içerir. Zaman dilimi hem kısa hem de uzundur.
En ideolojik, en kaotik ve en tartışmalı 3 saniye…
Farkın 10 sayıya kadar çıktığı evreden sonra, atletik ve çabuk oyuncuları ile maça tutunur ABD… Basketbol tabiri ile geri dönmüştür.
Fark kapanır ve maçın tamamlanmasına 7 saniye kala fark bire iner, Sovyetler 49-48 öndedir. Hücum sırası Sovyet basketbolculardadır. Yalnız, hesapta olmayan bir top kaybı pahalıya patlar ve faul alan ABD’li oyuncu Doug Collins iki serbest atış kullanır.
Parkelerde Soğuk Savaş
Ivan Edeşko, Kevin Joyce'u savunuyor
ABD 1 sayı öne geçer. Sovyet basketbolcular dip çizgiden oyunu başlatır fakat 3 saniye içerisinde kullanması gereken topu kullanamazlar. Kısa bir sevinç yaşanır ABD kanadında.
Parkelerde Soğuk Savaş
Aleksandr Belov, Jim Brewer üzerinden rebound alıyor
Ancak bir terslik olduğu kısa sürede Sovyet benchinin de itirazı ile anlaşılır. O zamanki kurallar ile, elektronik bir cihaz vasıtasıyla alınan mola gözden kaçırılmıştır. FIBA yetkilileri sahaya inerek kısa bir inceleme yapar ve topu Sovyetlere verir.
Parkelerde Soğuk Savaş
Aleksandr Belov, pası değerlendiremiyor
Parkelerde Soğuk Savaş
Sovyetler Birliği Olimpiyat ekibi basketbol takımını destekliyor
Sovyet oyuncular yeniden dip çizgiden başlarlar oyuna, süre erir. ABD şampiyondur! Kelimenin tam anlamı ile çılgınca bir sevinç başlar.
Hegemonya devam etmektedir. Herşey tahmin edildiği gibidir.
Ancak sevinç kısa süreli olur.
3 saniye olması gereken Sovyet hücum süresi, henüz 1. saniyede hatalı bir bitiş sesi ile sonlanır. Sovyet itirazı kabul olur, skorbord yanlış çalışmıştır. Delice sevinen ABD’li oyuncular sahaya çıkmak zorunda kalır yeniden…
Sovyetler dip çizgiye yeniden gelir. 3 saniyeyi 3. kez oynamak için…
Top Ivan Edeşko’nun ellerindedir. Ivan, topu olanca gücü ile Sovyet dip çizgisinden Amerikan pota altına doğru atar. Topu alan Sergey Belov’un kardeşi Sovyet pivot Aleksandr Belov sayı yapar!
Şu yazı görünür ekranda… URS:51 USA:50
Aynı anlarda Sovyet spiker “zafer bizim” diye bağırmaktadır.
Sovyetler Birliği dünya şampiyonudur!
Parkelerde Soğuk Savaş
Aleksandr Belov, bu sefer pası değerlendiriyor
Parkelerde Soğuk Savaş
Belov ve Kondraşin galibiyeti kutluyor
ABD cephesi madalya törenine çıkmaz, itirazlar edilir, hatta 5 kişilik bir heyet oluşturulması teşvik edilir. Ama sonuç değişmez. 3’e 2 oy ile Sovyetlerin şampiyonluğu tescil edilmiş olur. Kazanılan sadece bir maç değildir, hegemonya tarihe gömülür.
1945’te Reichstag’ta dalgalanan bayrak, Batı Almanya’nın Rudi Sedlmayer Halle kapalı spor salonunda dalgalanir 27 sene sonra...
Adları pek duyulmamış kızıl formalılar, işçi sınıfının vatanını sevince boğarlar.
İşte bugün bu tarihi spor zaferinin 43. yıldönümü…
Bu başarı, hem kolektivizmin zaferi hem de sosyalizmin bir insana neler katabileceğinin özel bir tarifi, parkelerdeki uzantısıdır.
Zafer öyle değerlidir ki... Aleksandr Belov’un son sayıyı attıktan sonraki kolları yukarıda koşusu zihinlerde kalıcılaşır.
Tıpkı Sovyet sporcuların çabası, Sovyet kenar yönetimi ve Leningradlı antrenör Kondraşin gibi
İkon, Yoldaş, Sporcu : Belovlar
Sergey Belov, Doug Collins üzerinden şutunu atıyor
Sergey Belov, Sovyet basketbol okulunun yetiştirdiği en önemli oyun kuruculardan sadece birisi idi. 1968 Mexico, 1976 Montreal ve 1980 Moskova’da Sovyetler Birliği basketbol milli takımı ile bronz madalyalar kazandı. 4 kez Avrupa, 2 kez de dünya şampiyonluğu yaşamıştı Belov. 1972’de ise altın kazanmıştı ancak kazanılan altın değil, bir ‘mevzi’ olmuştu adeta.
Kazanılan başarıların yanında üstün basketbol bilgisi ve kolektif oyun anlayışı onu ‘diğerlerinden’ ayrıcalıklı kılıyordu tüm Sovyet sporcuları gibi. Sergey Belov, Sovyetler Birliği basketbolünün sembolü idi. Aslında farklı bir şey de yapıyor denemezdi.
Kolektivizmden, sosyalizmden öğrendiklerini sahada uyguluyordu sadece.
Kolektif oyun anlayışı, sosyalizmin bir izdüşümü idi tozlu parkelerde… Antrenmanlar ve yapılan tüm çalışmalar kolektif bir oyun olarak doğan basketbolun, kolektif icrasını gerçekten mümkün kılıyordu.
İkon, Yoldaş, Sporcu : Belovlar
1972 yılında tarihin “en ideolojik ve soğuk” finalinde SSCB’nin attığı 51 sayının 20’sini Sergei Belov atarken, giydiği 10 numaralı forma şimdiki anlamından uzaktı. Ne reklam kokuyordu, ne de numara ve isimler takımın önüne geçiyordu..
Batı Almanya’nın soğuk ve tozlu parkelerinde atılan 51 sayı ve kazanılan maç sosyalizmin hanesine yazılırken, ‘ünlü’ olamamaktan korkmuyordu kimse. Çünkü Slav ya da Baltık ülkelerinde, Azerbaycan’da, Ermenistan’da ya da Sovyet cografyasının her hangi bir köşesinde yetişen bu sporcular aynı bilinç ile çembere atıyorlardı topları.
İşte 1972 gecesi Amerikalıların hazmedemediği şey buydu.
Sergey Belov
Uralmash Sverdlovsk takımında basketbola başlayan Sergey, 1991-1992 döneminde basketbolun “Oscar’ına” ‘layık’ görüldü. Hall of Fame’e kabul gören Belov, FIBA tarafından gelmiş geçmiş en iyi Avrupalı basketbolcu olarak gösterildi. Bu bir Avrupalı oyuncu için ilkti. 1980 boykotlu Moskova Olimpiyat oyunlarında meşaleyi yakan ve taşıyan isimdi Sergey.
İkon, Yoldaş, Sporcu : Belovlar
Sergey Belov olimpiyat meşalesini taşıyor
İkon, Yoldaş, Sporcu : Belovlar
Kardeşi Aleksandr ise atılan son sayının kahramanı idi. 1978 yılının 3 Ekim’inde 27 yaşında sonlanan kısa yaşamı, Sovyet basketbol ekolünün en önemli parçalarından biri olmasını engelleyemedi. Ikisi de Sovyet basketbol okulunun en önemli öğrencileri oldular, diğer tüm Sovyet sporcuları gibi.
Ve ikisi de 1978 ve 2013’un 3 Ekim’inde dünyadan ayrıldılar. Geride hala kırılamayan rekorlar ve hala geçilemeyen bir Sovyetler Birliği takımı bırakarak.
Aleksandr Belov
Sovyetler Birliği Basketbol Takımı madalya töreninde
72 Münih Olimpiyatları Basketbol Madalya töreninde; 1. Sovyetler Birliği 2. ABD 3. Küba
Final
By solinteraktif
Final
Basketbolda sovyet zaferi
- 10,928