SİVAS'IN IŞIĞI

SÖNMEYECEK

Erman ÇETE - Ömer KOÇAĞ - Turgut YILDIZ

4 Temmuz 1993’te, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin çağrısıyla Pir Sultan Abdal etkinliklerinin dördüncüsü düzenlenecekti. Birçok aydın ve sanatçının katılacağı etkinlikler öncesi gericiler Sivas’a yığınak yapmış, etkinliğin katılımcılarından olan Aziz Nesin’i hedef alan bildiriler dağıtmıştı.

Daha sonra, Sivas'ta halkı tahrik eden "Müslüman mahallesinde salyangoz satıyorlar", "Sivas, Aziz Nesin'e mezar olacak" türünden bildirilerin Emniyet'in "23 85 27" nolu faksından yerel basına gönderildiği ortaya çıkacaktı.

Dağıtlan bildirinin bir bölümünde şunlar yazıyordu:

“Dünyanın bazı bölgelerinde şeytan ve onun yandaşları olan emperyalist kâfirler, dinimize ve mukaddes değerlerimize dil uzatmaktadırlar. Bunun başını ise satılmış, mürted Salman Rüşdi köpeği çekmektedir.

Bu şeytanî oyunlara karşı, izzetli ve duyarlı Müslümanlar yiğitçe mücadele ortaya koyarak, bu uğurda canlarını feda etmekten çekinmemişlerdir. Bu iğrenç oyunların bir uzantısı olarak ülkemizde de; AYDINLIK gazetesi denilen bir paçavrada, mel’un Rüşdi’nin figüranlığına soyunan, dünya emperyalizminin gönüllü uşağı Aziz Nesin, aynı şekilde, Kur’an’ın korunmuşluğuna dil uzatmış, Hazret-i Peygamber (S.A.V.)’in aile hayatını (hâşâ) bir genelev ortamına benzetmiş ve ümmetin anaları olan hanımlarına (hâşâ) fahişe deme cür’etinde bulunmuştur. Bu olay, dünyanın değişik yerlerinde kâfir devletler tarafından dahi kabul görmezken, basımına müsaade edilmezken, ne yazık ki laik ve ikiyüzlü T.C. Devleti tarafından yayımlanmasına izin verilmiş, ayrıca bunu kabullenmeyip protesto eden izzetli Müslümanlar, devletin polis ve jandarması tarafından coplanmış, kurşunlanmış, bir kısmı da hapishanelere atılmıştır. Salman Rüşdi köpeği Müslümanlar’ın çok az olduğu kâfir bir ülkede korkudan sokağa çıkmaya bile cesaret edemezken, onun yerli uşağı Aziz Nesin köpeği, yanında kendisiyle beraber bir ekiple birlikte, şehrimiz Valisi tarafından davet edilip, şehirde adeta Müslümanlar’la alay edercesine gezebilmektedir .

Kâfirler şunu iyi bilmeli ki:

İslâmın Peygamberi’ni ve kitab’ın izzetini korumak için, bu uğurda verilecek canlarımız vardır.

Gün, Müslümanlığımızın gereğini yerine getirme günüdür.”

Devletin açıkça seyrettiği katliam çağrıları 2 Temmuz’da Cuma namazı çıkışında büyük bir saldırıya dönüştü. 

Neredeyse hiçbir güvenlik önleminin alınmadığı olaylarda ilk saldırılar katılımcılar tarafından püskürtüldü. Seyreden gözler gerici güruhun sayısının artmasını bekledi. Sayıları her geçen dakika artan gericiler, Madımak Oteli’nin önüne geldi.

Kent merkezindeki Pir Sultan Abdal ve Atatürk heykellerini parçalayan güruh “şeriat isteriz”, “Dinsiz vali istemiyoruz”, “Şerefsiz vali”, “Sivas Aziz’e mezar olacak” diyerek etkinliklerin yapıldığı salonlara saldırdılar.

Gericiler ve faşistler otel önündeki arabaları ateşe veriyor, olay yerine gelen itfaiye araçlarının önüne yatıyor, otelin güvenliği için Tugay Komutanı eşliğinde gelen bir takım askeri görünce ise “Asker Bosna’ya!” ve “Allahsıza asker siper olamaz!” sloganları atmaya başlıyordu. 

Polisten sonra asker de, gerici güruhu dağıtmaktan kaçınıyordu.

O gün insanların güvenliğini sağlamakla görevli kişilerden biri
Sivas Emniyet Müdürü Doğukan Öner'di.

Sayıları 5 bine ulaşan gericiler ‘Yaşasın Şeriat’ sloganı eşliğinde oteli taşlamaya başladıklarında Sivas Tugay Komutanı Ahmet Yücetürk, bunu görmesine rağmen
kışlasına geri dönmüştü.

Otel çevresindeki polis
‘Taş atıyorlar, ne yapalım?’

diye amirine sorduğunda ise telsizin diğer ucundaki Doğukan Öner'in verdiği cevap katliama dolaylı yoldan destek sunulduğunun açık göstergesidir:

“Anlaşıldı, müdahale etmeyin,
müdahale etmeyin”

Katliama bu şekilde göz yuman Öner, emekli olduktan sonra ‘Drej Ali’ olarak tanınan Mafya lideri Ali Yasak'ın Bakü’de bulunan işyerlerinde güvenlik müdürü olarak
görev yaptı.

Müdahale

etmeyin

Gün sonunda 

32 Aydın

2 Otel Görevlisi

hayatını kaybetti

Şair Metin Altıok

hastaneye kaldırıldı

Altıok yaşam mücadelesini

9 Temmuz’da kaybetti. 

Türkiye, 33 aydınını, gericilerin yangın yerine çevirdiği Sivas’ta böylece kaybediyordu.

Devlet Görevlileri Neler Dedi?

"Halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyiniz"

Süleyman Demirel

Cumhurbaşkanı

"Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir"

Tansu ÇİLLER

Başbakan

"Aziz Nesin’in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir"

Mehmet GAZİOĞLU

İçişleri Bakanı

Katliamcılar evlendi, askere gitti, ehliyet aldı

Sivas Katliamı’nda yer alan gerici güruhun büyük bir çoğunluğuna tek bir dava bile açılmadı.,

Katliamın kilit isimleri yıllarca yakalanamadı. Devletin “elinden geleni yapmasına rağmen yakalayamadığını” söylediği katillerin askere gittiği, evlendiği ve ehliyet aldığı ortaya çıktı

Bu isimlerin başında gelen Cafer Erçakmak’ın 27 Temmuz 1999’da Sivas Altınyayla Belediyesi’nde evlendiği, 22 Mayıs 1997’de askere gittiği, çocuğunu nüfusa kaydettirdiği, Emniyet’e başvurarak ehliyet bile aldığı anlaşıldı.


Zamanaşımı ve ‘hayırlı olsun!’

 

Katillerin savunmasını üstlenen AKP, 13 Mart 2012 tarihinde katliamın zamanaşımından düşürülmesine de imzasını attı. Meclise gelen zamanaşımı kararını engelleyen düzenleme AKP’li vekillerin oylarıyla reddedildi.

 

Zamanaşımı kararının alındığı 13 Mart’taki duruşmada kararı protesto eden halkın üzerine gaz bombalarıyla saldırıldı.

 

2012 yılında TBMM Genel Kurulu'nda CHP'nin, “Alevi vatandaşların evlerinin işaretlenmesiyle” ilgili araştırma önergesinin bugün ele alınması önerisi görüşüldü.

 

Görüşmeler sırasında söz alan AKP İzmir Milletvekili Ali Aşlık, “Sivas olayları”nın Türkiye'ye dışarıdan dayatıldığını belirterek, “Orada yapılan yanlışlığı en az sizin kadar kınıyorum ama orada yargılananların büyük bir kısmı orada yananlar kadar masumdur” dedi.

 

Zamanaşımı kararının alındığı gün Başbakan Erdoğan'ın söylediği sözler ise hiçbir zaman unutulmayacak:

Hayırlı olsun!

Katilleri Savunan AKP'liler

Text

Av. Celal Mümtaz Akıncı  Afyon Barosu Başkanı ve AKP oylarıyla Anayasa Mahkemesi üyesi
Av. Hayati Yazıcı Eski Bakan
Av. Haydar Kemal Kurt  23. Dönem AKP Isparta Milletvekili
Av. Zeyid Aslan  Eski AKP Tokat Milletvekili, Tayyip Erdoğan’ın eski avukatı
Av. Hüsnü Tuna  Eski AKP Konya Milletvekili
Av. Burhanettin Çoban  Afyonkarahisar AKP’li Belediye Başkanı
Av. Faik Işık  Başbakan Erdoğan’ın ve Süleyman Mercümek’in avukatı
Av. İbrahim Hakkı Aşkar  22. Dönem AKP Afyon Milletvekili
Av. M. Ali Bulut  23. Dönem AKP Maraş Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi
Av. Bülent Tüfekçi  AKP Malatya İl Başkanı
Av. Halil Ürün  RP kayıp trilyon davası sanığı, AKP Afyon Milletvekili
Av. Mevlüt Uysal  AKP İstanbul Başakşehir Belediye Başkanı
Av. Nevzat Er  Eski AKP Eminönü Belediye Başkanı
Av. Suat Altınsoy  AKP Konya İl Başkanı Yardımcısı
Av. Tayfun Karali  İstanbul Büyükşehir Belediyesi Darülaceze Müdürü
Av. Ferruh Aslan  İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Müdürü
Av. İbrahim Kök  AKP Elazığ Milletvekili Aday Adayı
Av. Ali Aşlık  Eski AKP İzmir İl Başkanı ve 2011 seçimi milletvekili
Av. Bedrettin İskender  AKP Ümraniye Belediye Başkan adayı
Av. Ekrem Bedir  Sakarya AKP Hendek Belediye Meclis Üyesi
Av. Faruk Gökkuş  AKP Kâğıthane Belediye Başkanlığı Aday Adayı
Av. Hasan Hüseyin Pulan  AKP İstanbul İl Disiplin Kurulu üyesi
Av. Hurşit Bıyık  AKP Trabzon İl Başkan Yardımcısı
Av. Reşat Yazak  Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi.

Fotoğraflar

Fotogaleri yüklenene kadar bekleyiniz, büyütmek için fotoğraflara tıklayınız

Aziz Nesin’in “Sivas Acısı”  şiiri:

 

 

Ben tanırım
Bu bulut bizim oranın bulutu
Hemşeriyiz ne de olsa
Benim için kalkmış ta Sıvas'tan gelmiş
Yurdumun bulutu
Başımın üstünde yeri var




Ben bilirim
Bu rüzgâr bizim oranın rüzgârı
Hemşerimiz ne de olsa
Benim için kopup gelmiş yayladan
Yurdumun rüzgârı
Kurutsun diye akan kanlarımı




Ben anlarım
Bu acı bizim ora işi hançer acısı
Bir ülkedeniz ne de olsa
Aynı dili konuşsak da
Anlamayız birbirimizi
Hançerin nakışı
Tanıdım acısından Sıvas işi




Ben duyarım duyumsarım
Bizim oranın sızısı bu
Binip kara bir buluta Sıvas ilinden
Sıvas rüzgârında uçup gelmiş
Helallik dilemeye




Ey yüreğimin onmaz acıları
Ey beynimin dinmez sancıları
Suç ne bende ne de sende
Suç seni karanlıklara gömenlerde
Ne de olsa yurttaşımsın
Kapalı olsa da bütün vicdan kapıları yüzüne
Bilmelisin bir yerin var canevimde

 

Sivas

By solinteraktif

Sivas

Sivasın ışığı sönmeyecek

  • 11,763